Lokal Trendler Serisi #2
Lokal Trendler serisine 22 Kasım haftasında senin için derlediğim globaldeki lokalleşme gelişmelerini, öne çıkan trendleri ve ilgi çeken haberlerle devam ediyoruz. Sen de dünyadaki gelişmelerden ilham almak ve lokalleşmek için yeni adımlar atmak istiyorsan bu haberlere göz atabilirsin! İşte senin için seçtiğim sürdürülebilirlikten, beslenmeye, teknolojiden, ekolojiye haftanın lokal trendleri!
1) Mimarlık firması Skidmore, inşaat endüstrisinden kaynaklanan emisyon sorununu çözmek için binalarını fazla karbondioksiti emebilecek şekilde tasarladı. BinaLARIN yapımında fosil yakıt kaynakları yerine biyoyakıt üretebilen yosun dolgusu kullanılacak ve hava yakalama sistemleri ile karbondioksitin emilmesi sağlanacak.
İnşaat endüstrisinin karbon emisyonunda önemli bir rol oynadığını biliyoruz. Kulağa oldukça fütüristik gelse de, böyle bir bina yaratmak için gereken tüm teknolojilerin bugün zaten mevcut olduğu söylendi. Mimarlık şirketleri, endüstrinin ekolojik ayak izini minimumda tutarken dünyanın artan nüfusunu barındırmak için bu yöntemle mükemmel bir çözüm bulabilirler.
2) Francesca TambussI tarafından Hyperburgers marketi, “ver ve al” ilkesi etrafında tasarlandı. Marketin gerektirdiği tek şey, satın alınan ürünün sonrasında yiyecek veya ambalaj şeklinde verilmesi. Bunun yanı sıra ürünler para yoluyla ödeme yapılmadan hizmet yoluyla satın alınabiliyor. Süpermarketlerin ne kadar kullanışlı olursa olsun, çevre için ideal olmaktan uzak oldukları bir sır değil. Kitlesel tarımın Dünya üzerindeki zararlı etkilerinin yanı sıra, dikkate alınması gereken nakliye, paketleme ve mağaza bakımı da oldukça etkili faktörler. Dengeyi değiştirmeyi hedefleyen Francesca Tambussi, Hyperburgers'ı “ver ve al” ilkesi etrafında tasarladı. Mağazanın tüketicileri, alışveriş yaptıklarında rafları tekrar doldurmaktan sorumlu. Ancak hepsi bu kadarla sınırlı değil, para yoluyla ödemenin yanı sıra, bir hizmet eylemi yoluyla ödeme yapılabiliyor.
3) Otonom araç firması REE, düşük enerji maliyeti ve daha az enerji kullanımı için yük kamyonları yerine kullanılabilecek elektirikli otonom teslimat filoları geliştirdi. Nakliye işlemlerinin hızlı ve daha çevreci olarak yürütülmesi amaçlandı.
Otonom araçlar,teslimat filoları ve dronelar pandemi döneminin de etkisiyle oldukça yaygınlaştı. Otonom araç firması REE, son nakliye işlemlerine yönelik konsept aracını tanıttı. Özellikle REE, aracın alçak, düz zemini sayesinde “önemli ölçüde daha fazla yük” taşımak için yaratıldığını belirtti. Bu nakliye şirketleri için daha düşük maliyetler ve kullanılması gerekenden daha az enerji anlamına gelirken, teslimatların daha erken ulaşmasını sağlıyor ve aynı zamanda düşük enerji maliyetleri ile çevreye de faydalı oluyor.
4) Kozmetik endüstrisinde sıkça kullanılan pigment ve parıltılar, mikroplastiklerden yapıldığından borulardan okyanusa giderek boğulma tehlikesi yaratabiliyor. Cambridge Üniversitesi'nden bilim insanları, bitki, sebze ve meyve hücrelerindeKİ selülozdan vegan pigment icat ettiler.
Parıltı ve pigment parçacıkları genellikle mikroplastiklerden yapıldığından ve biyolojik olarak parçalanamadığından, borulardan okyanusa veya denize giderek boğulma tehlikesi veya kirletici olarak okyanuslar için tehlikeli olabilir. Neyse ki, Cambridge Üniversitesi'nden bilim adamları, bitkilerin, sebzelerin ve meyvelerin hücrelerinde bulunan bir malzeme olan selülozdan yapılan, parıltıya sürdürülebilir, vegan bir alternatif icat ettiler. Üstelik vegan pigmentler sadece kullanılan malzemeler bakımından daha ekolojik olmakla kalmıyor, aynı zamanda alternatif parıltının üretilmesi normal varyanttan daha az enerji gerektiriyor.