top of page

Kozmetik Dünyasında 2020 ve Ötesi



Merhaba,

Ben Çağla Bingöl. Bir süre Lokal Hareket’te kozmetik, kozmetik endüstrisi, sürdürülebilir güzellik ve kişisel bakım hakkında yazılarımla yayında olacağım. Öncelikle kendimi çok kısa tanıtmak ve neden bu güzel misyon için seçildiğimi yazmak isterim. Ben uzun yıllardır moda, tasarım ve kozmetik alanında marketing- PR konularında çalıştım. Son kurumum M.A.C Cosmetics’ti. Sektörde edindiğim deneyimler sonrasında eşimin firması olan Niş Kozmetik’te onun distribütörlüğünü yaptığı markaların marketing’i ve basın iletişimi konusunda çalışmaya başladım. Bu arada da kesintisiz olarak Harper’s Bazaar dergisinde moda, özellikle modada sürdürülebilirlik ve modanın dairesel ekonomisi konularında yazmaya devam ettim. Bu sırada Niş Kozmetik’te Türkiye’de o dönem çok sayılı bulunan organik sertifikalı cilt bakım markalarından birini, Huiles& Baumes ve çok yeni bir kategori olan sağlıklı deodorant’ın en tanınanı Schmidt’s markasını Türkiye’ye getiriyorduk. Fakat sonrasında Türkiye’de üretim için kolları sıvadık ve şu an Garage Organics ve Roius Naturals isimli iki markamız için çalışıyorum. Onun haricinde Niş Kozmetik, yabancı ve yerli Private Label markalarına danışmanlık vermekte. ikinci markamız olan Roius Naturals’ı kurgularken bizim için en önemli değerlerden biri cilt bakımı konusunda doğru bilgiyi daha geniş kitlelere taşımaktı. Sadece bazı markaların ve onların uzmanlarının işine geldiği gibi insanları kısıtlı bilgilendirdiği ve bunun sonucu birçok hatalı uygulamanın yapıldığı kötü gidişi kendimizce kırmak istedik. Takipçi kitlemiz ile yoğun bir iletişim kurduk ve fark ettik ki gerçekten gidilecek daha çok yol var. O nedenle bu yazı dizisi Instagram’da verdiğimiz kısa kısa bilgilerin yanı sıra büyük resmi görmek adına derleyici olacaktır.

 

Şimdi sizinle kozmetik dünyasının bugününe hızlı bir giriş yapalım ve hangi akımlar ön planda bir bakalım. Biliyorsunuz uzun süredir birçok sektörde olduğu gibi son 20 yıldır kozmetik alanında da doğallık ön planda. Çoğumuz, kozmetik tüketicileri olarak istiyoruz ki cildimize sürdüklerimiz yediklerimiz kadar doğal olsun ve güzellik olacak derken sağlığımızdan olmayalım. Biz de firma olarak bu kaygılarla 2009 yılında yola çıkmıştık aslında. Zararlı kimyasallardan uzak, içinde sadece faydalı bitki özlerinin olduğu, organik sertifikalı, doğaya saygılı üretim yapan ve sürdürülebilir anlayışta olan markaları Türkiye’ye getirmek idealimizdi. Bir süre de bu inançta yolumuza devam ettik. O dönem altın standart EcoCert sertifikasıydı. Bugün organik kozmetik Cosmos Standart’ını konuşuyor. Fakat yıllar içinde yurtdışında önde gelen Cosmoprof tarzı uluslararası fuarlara yaptığımız birçok seyahat, katıldığımız eğitimler ve bulunduğumuz kozmetiğin geleceğine dair seminerler bizi gelecekteki bazı yeni bakış açıları ile erkenden tanıştırdı.


Organik olmak her zaman cilt bakımı için öncül kuralımız olabilir miydi? Cilt bakımında onarım, koruma ve tedaviye uygun yarar görme konusunda organik ürünler ihtiyacı ne derece karşılıyordu? Mesela dermatologlar bu markaları neden tercih etmiyorlardı? Ya da organik kozmetik pazarı neden bir türlü dünya çapında penetrasyonunu %15’ler bandından yukarı taşıyamıyordu? Tüm bunların yanı sıra Güney Kore Kozmetiği’nin yükselişini nasıl açıklamak gerekiyordu?



Şimdi sorularıma tek tek cevap vereceğim. Birincisi alanda çalıştıkça gördük ki hayır, organiklik öncül şart olamaz. Çünkü bitkilerin çoğundan elde edilen faydalar, bazı klinik veri ile kendini kanıtlamış örnekler dışında çok tutarlı sonuçlar vermeyebiliyor. Yani kullananların bir kısmı ciltlerinde ilerleme fark ederken, bir bölümü hiçbir değişim görmediğini söylüyor. Bu da bizi cilt doktorlarına getiriyor. Cilt doktorları anektodal (yani kişi anlatımına bağlı) ürün değerlendirmelerini pek ciddiye almıyor. Onun yerine klinik testler görmek istiyorlar. Bu da dünya çapında birçok büyük markayı organik akımından uzaklaştırıyor. Son sorunun cevabı ise birkaç ayrı yönden açıklanabilir. Güney Kore çoğu alanda olduğu gibi (KPOP başta sanırım) kendi janrını yarattı. Doğallık baskısı ile birçok büyük markanın bile kendini GreenWashing’e kaptırdığı bu gidişatta onlar “Aktif” olgusunu hayatımıza soktular. Aktifler ilk defa onlar tarafından kullanılmıyordu ama ilk defa onlar bu kadar üzerine bastırıyordu. Çünkü aktiflerin arkasında sağladıkları faydaya dair bilimsel veri (klinik deney) bulunuyordu. Tabii Güney Kore’nin yükselişinin bir başka nedeni de kendilerini tanıttıkları ilk yıllarda öne çıkan şekervari cicili bicili ambalajlarıydı ki hatta o dönem bizim gibi daha batı tandanslı firmalar distribütörlük konusunda bu ülkenin ürünlerini pek de ciddiye almıyordu. Ama sonra işler çok değişti, onlar yönlerini çoğunlukla değiştirdi ve şimdi neredeyse tüm endüstri onları takip eder oldu.


Dünyanın şu an gittiği yön ne diyecek olursanız cevabı melez bir kozmetik akımı diyebiliriz. Yani organik bitkileri başarılı aktiflerle bir araya getiren, sürdürülebilir ve teknolojiye dayalı bir kozmetik anlayışı öne çıkıyor. Farkındaysanız artık ürün içeriği okumak çok önemli (bu konuda size bir sözlük de hazırlayacağız bu arada). Ve artık en büyük ve gelenekselleşmiş markalar bile içlerindeki aktif içeriklerden bahseder oldular. Bunda pandeminin etkisi oldu mu? Yani evlerimizde daha çok kalıp biraz detaylarda kaybolmaya başlamamızın? Belki. Belki de zamanın ruhu zaten bizi bu yöne doğru götürüyordu. Bu arada biz de Roius Naturals markamız için geçtiğimiz ay yayınladığımız bir yazıda yaptığımız tüm laboratuvar çalışmalar, kullandığımız sertifikalı bitkisel hammadde ve aktifler ışığında kendimizi doğal yerine “Bioteknolojik” olarak tanımlamanın daha doğru geldiğini açıklamıştık.



Yani kısacası dünyada artık ne sadece organik olduğunu söyleyen ve korku üzerinden kendini pazarlayan markalara yer var, ne de Hollywood Starlarının tamamen rötuşlanmış fotoğrafları ile reklam kampanyası hazırlayanlara. Artık kozmetikte (neyse ki) devir; ürünü gerçekten kullananların, yani tüketicilerin devri. O zaman yaşasın kozmetik nerd’leri, yaşasın bilinçli tüketici, yaşasın içerik listesinin satır aralarında kaybolanlar!


Lokal Hareket Nedir?

Bilinçli birer tüketici olma yolunda bize ışık tutan yerli düşünce liderlerini, kültür gözlemcilerini, hikaye anlatıcılarını, üreticileri, yaratıcıları, kreatif beyinleri, genç girişimcileri, bilim insanlarını, uzmanları, şifacıları, toplumsal fayda sağlayanları ve herşeyden öte kişisel keşif yolculuğunda olanları bir araya getiriyoruz. 

içerikler sana gelsin!

Aramıza Hoşgeldin!

  • Facebook
  • Instagram
  • Twitter
  • Pinterest
bottom of page